CİB'in Bab-ı Ali Okulu'nda dezenformasyon ve etik konusu konuşuldu
10/11/2024
CİB'in Bab-ı Ali Okulu'nda dezenformasyon ve etik konusu konuşuldu
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nca düzenlenen 25 konuşmacının yer aldığı"Bab-ı Ali Okulu: 21. Yüzyılda Dezenformasyon Tehdidi ve İletişim Stratejileri" programının kapanış dersi, İstanbul Bölge Müdürlüğü'nde düzenlendi. Sosyal bilimler alanındaki lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine yönelik 18 hafta süren yüz yüze ve çevrimiçi formatta bir eğitim olarak gerçekleştirildi.
Haberin namusunu korumak zorundayız
İletişim Başkanlığı İstanbul Bölge Müdürü Efe Murat Erbaş'ın moderatörlüğünü üstlendiği kapanış dersinde, özellikle son dönemlerde Türkiye'de yaşanan kadın ve çocuk cinayetlerinin medyada nasıl işlendiği, dezenformasyon ve etik çerçevesinde ele alındı.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zakir Avşar, "Dezenformasyon ve Etik: Kadın ve Çocuk Cinayetlerinin Türk Basınında Ele Alınışı" başlıklı konuşmasıyla katılımcılara değerli bilgiler aktardı.
Dezenformasyon habere,haberciye ve topluma zarar verir
Prof. Dr. Avşar, dezenformasyonun yıkıcı etkilerine dikkat çekerek, habere, habercilere ve topluma zarar verdiğini vurguladı.Habercilerin, hakikatin peşinde koşmaları gerektiğinin altını çizen Avşar:
"Güzelleştiren, iyileştiren ve bizi iyi bir yere götüren haberlerle buluşmalıyız. Ancak bu günlerde, karşılaştığımız bazı haberler bizi yıkıyor, incitiyor ve insanlığımızdan utanmamıza neden oluyor. Gazetecilik mesleğini seven herkesin amacı hakikati yüceltmek olmalıdır. Hız ve rekabete rağmen, haberin namusunu korumak zorundayız." ifadelerini kullandı.
Yayıncının kendine denetimi sansür değil özdenetimdir
Gençlere doğru haber verme mücadelesinin önemini anlatan Avşar, geleneksel ve yeni medya arasındaki farkları da dile getirdi. Sansür kavramına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Avşar:
"Yayıncının kendi kendine uyguladığı denetim sansür değil, özdenetimdir. Yayın sonrası, idari otorite ve yargı tarafından gerçekleştirilen denetimler de sansür kapsamında değerlendirilemez. Ancak, yayın öncesinde kontrolü mesleğin içinden gelen kişiler yaparsa, sansürden ya da baskıdan söz edemeyiz." dedi.
Öğrencilere, Hz. Muhammed'in (SAV) hayatını okumalarını tavsiye eden Avşar, ahlaki değerlerin habercilikteki rolünün önemini vurguladı.
Medyanın çoğaltan etkisine dikkat edilmeli
Medyanın çoğaltan etkisine de dikkat çeken Avşar, sosyal medyada herkesin yayıncı olabileceği ve bu durumun etkileşimle birleşince kontrolden çıktığını ifade etti."Narin haberciliği" konusuna değinen Avşar, çocukları konu alan olaylara özellikle dikkat edilmesi gerektiğini belirtti:
"Haberi önce vereceğiz, hakikati vereceğiz. Bunun dışında başka bir çabaya yer yok. Masum bir bedenin üzerine yükler bindirmemek için büyük bir sorumluluğumuz var."
Ekran bağımlılığı ve ebeveynlerin sorumluluklarına da değinen Avşar, medya okuryazarlığının önemini vurguladı. Öğrencilerden gelen soruları yanıtlayarak, internete erişim yasaklarıyla ilgili devletin denetim ve yaptırımlarının gerekliliğini belirtti.
Kadına yönelik şiddet haberleri üzerine detaylandırma yaparak, acıların suistimal edilmemesi gerektiğini ve bu tür durumların toplumsal travmalara yol açabileceğini ifade etti.
Kaynak:Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı(CİB)
Editör:Melda Esen