Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu,yaptığı açıklama ile 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremin ardından depremzedelerle birlikte 33 gazetecinin hayatını kaybettiğini hatırlatıp, bu süreçte gazetecilerin karşılaştığı sorunlara dikkat çekti.

Deprem bölgesindeki gazetecilerin sorunları

TGC tarafından yapılan açıklamada, deprem felaketinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, gazetecilerin durumunun giderek kötüleştiği ifade edildi.

Bölgede hâlâ devam eden altyapı, barınma, su, elektrik, ısınma, telefon ve internet bağlantısı sorunlarının yanı sıra gazetecilerin işsizlik, sigortasızlık ve asgari ücretin altında çalışma koşulları gibi sorunlarının da devam ettiği vurgulandı.

Özellikle, birçok ilde konteynerlerde görev yapan gazeteciler, kalıcı ve depreme dayanıklı basın sitelerinin oluşturulması talebinde bulunuyor.

Deprem bölgesindeki gazetecilerin iller bazındaki durumu

Türkiye genelinde 753 gazete ve 349 internet haber sitesi, resmi ilan yayınlamakta. Deprem bölgesindeki gazetecilerin durumu ise şu şekilde özetleniyor:
ADANA: Yerel gazetelerin çoğu, gazetecilerin maaşlarını ödemekte zorluk çekiyor. Sürekli Basın Kartı olan gazeteciler, kadrolarında görünmelerine rağmen maaş alamıyor.

Ücret verebilen gazeteler ise asgari ücretin altında ödeme yapıyor. Yerel gazetelerin baskı sayıları ise günlük 500-1000 aralığında. Yerel basın, genellikle valilik ve kamu kurumlarından gelen basın bültenlerini kullanıyor.

Habere erişim zorluğu nedeniyle köşe yazarı sayısında artış gözlemleniyor. Yerel gazetelerin en önemli gelir kaynakları arasında belediyeler yer alıyor, ancak tasarruf tedbirleri nedeniyle abonelikler kesildi.

ADIYAMAN: Depremde 14 gazeteci yaşamını yitirdi. İki televizyon, üç günlük gazete ve altı radyo yayın hayatına devam ediyor.

Medya kuruluşları iki ayrı konteyner alanında faaliyet gösteriyor. Gazeteler çoğunlukla ajans haberleriyle çıkıyor. Sadece resmi ilan alan gazetelerde çalışan gazeteciler sigortalı.

Diğer gazetelerde ise ekonomik zorluklar nedeniyle sigortalı personel çalıştırılamıyor ve maaşlar genellikle asgari ücretin altında kalıyor.

Yüksek kağıt, baskı maliyetleri ve dağıtım ücretleri gazeteleri zor durumda bırakıyor. Gazete sahipleri, borçların indirilmesini talep ediyor.

DİYARBAKIR: Bu il, depremden en az etkilenen bölgelerden biri olarak kaydedildi. Ancak, 32 yıllık Can TV’nin binası yıkıldı ve yayın hayatına ara vermek zorunda kaldı.

Gazeteciler, sigortasız ve asgari ücretin altında çalışma koşullarıyla karşı karşıya. Yeterli reklam geliri elde edemeyen gazeteler, maaş ödemekte zorlanıyor.

Haksız gözaltı ve tutuklamalar, gazetecilerin görev yapmalarını engelliyor.

GAZİANTEP: Depremden zarar gören gazeteci yok, ancak kira artışları nedeniyle evden çalışan gazetecilerin sayısı arttı. Eleştirel gazetecilik yapmak oldukça zor.

Sigortalı ve asgari ücretle çalışan gazeteci sayısı oldukça  düşük. Gazetecilik, belediye, siyasi parti ve ticaret odalarının ilan ve reklamlara bağımlı bir hale gelmiş durumda.

HATAY: Deprem sonrası gazeteciler de konteynerlerde yaşamaya çalışıyor. Gazete ofislerinin büyük kısmı prefabrik çarşılarda faaliyet gösteriyor.

Gazeteciler, travma yaşamaktan kaynaklanan psikolojik sorunlar yaşıyor. Ancak, psikolojik destek alan gazeteci sayısı çok az.Habere erişim sorunu devam ediyor; bazı bakanlık ziyaretlerine sadece belirli ajanslar davet ediliyor.

KAHRAMANMARAŞ: Depremlerin merkez üssü olan bu ilde 1 yerel televizyon, 1 gazete ve 3 radyo faaliyet gösteriyor.SGK'lı olarak çalışan gazeteci sayısı 50 civarında.

Yüksek kiralar nedeniyle konteynerlerde çalışmaya devam eden gazeteciler, altyapı sorunları ve baskılarla karşı karşıya.

MALATYA:Bölgedeki 75 gazeteci, mücbir sebep nedeniyle biriken sigorta ve vergi borçlarının silinmesini talep ediyor.Deprem sonrası binaları yıkılan gazeteler, konteynerlerde görev yapıyor.

Kamu ve özel kuruluşlar basın toplantısı düzenlemiyor, mesajlarını hazır montajlı görüntülerle iletiyor.

OSMANİYE: Bu bölgede sigortalı ve sigortasız toplam 120 gazeteci görev yapıyor. Çalışanların maaş ve sigorta giderlerini karşılamakta zorlanan medya kuruluşları, muhabirlerin diğer görevleri de üstlenmesine neden oluyor.

Kamu kurumlarıyla ilgili haberler yapan gazeteciler, sık sık gözaltı ve tutuklama tehdidi altında çalışmak zorunda kalıyor.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, bu sorunların çözülmesi ve gazetecilerin haklarının korunması gerektiğini belirtiyor.

Kaynak: TGC

Editör: Melda Esen