Vahap Güner, Turgut Özal’ı anılarla andı

18.04.2021

MGC, Malatya Gazeteciler Cemiyeti Turgut Özal’ı “Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ı rahmetle ve minnetle anıyoruz” ifadeleriyle andı.

MGC Başkanı Vahap Güner, Turgut Özal ile 28 yıl önce yapılan görüşmeyi Yazdı.

28 yıl önce hayatını kaybeden Türkiye Cumhuriyeti 8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal, vefatından iki ay önce Malatya Gazeteciler Cemiyetini Çankaya köşkünde kabul ederek önemli açıklamalar yapmıştı. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile 28 yıl önce yapılan görüşmeyi MGC Başkanı Vahap Güner Yazdı.

“Hedef Çankaya Köşküne gitmek ve Turgut Özal ile görüşmek”

“1993 Yılının ocak ayı, Avukat İbrahim Kalı'nın Ankara'daki ofisi Hamle Gazetesinin bürosu gibi. Görevinden alınmak istenen Turizm İl Müdürü Ali Cengiz, Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Haydar Karaduman, Hamle Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Vahap Güner ile aradayız.

Hedef Çankaya Köşküne gitmek ve Turgut Özal ile görüşmektir.

Rahmetli Haydar Karaduman, Çankaya'yı arar randevu ister. Cumhurbaşkanı Özal Amerika'da Kalp ameliyatı olmuş ve programlarına yeni başlıyor. O kadar gündem yoğun ki, Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkanına randevuyu nasıl versin. Bakanlar görüşemiyor, Milletvekilleri arayamıyor. Bekleyiş başlar...

“Cumhurbaşkanı Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkanını köşke davet etti“

Görüşme ne zaman ve nerede olur diye merakımız tavan yapar. Bekleyiş sürerken köşkle arası açılan rahmetli Yusuf Bozkurt Özal'dan telefon gelir:

'Akşam Cinnah Caddesinde bir ofiste görüşelim Haydar Bey...

Avukat İbrahim Kalı'yı heyecan alır. Ali Cengiz yerinde duramaz. Cinnah Caddesine doğru giderken Çankaya'dan telefon gelir: "Cumhurbaşkanımız yarın saat 17.00'de Çankaya Köşkünde sizi bekliyor" diye bilgi verilir.

Hayda...

Vallahi de Cumhurbaşkanı Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkanını köşke davet etti. Hem de onca yoğunluğa rağmen.

O günlerde Rahmetli Özal, kurduğu Anavatan Partisiyle diyalogu kesmiş, yeni bir Parti kurmak için kurmayları ile toplantılar yapıyordu. Yusuf Özal da yeni parti tüzüğü üzerinde çalışıyordu. Verilen adresteki ofise girdik rahmetli Yusuf Özal oturduğu masadan kalkarak kapıdan bizi karşıladı. Uzun bir sohbet yaptık. Yeni Partiyi uzun uzun anlattı.

Haydar Başkanımız yarın Çankaya'ya çıkacağımızı söyleyince Yusuf Özal'ın gözleri doldu.

Duygulandı ve hala inanamadığımız şu cümleler ağzından döküldü:

'Haydar Haydar Abim Çankaya'da yalnız...

Birkaç kez daha tekrar etti.

Abim Çankaya'da yalnız...

“Rahmetli Özal, ‘Hemşerilerim geliyorsa tam donanımlı gelirler’'

Bizler de şaşırmıştık...

O günlerde pek anlam verememiştik. Ertesi gün randevu saatinde Köşkün kapısına dayandık ama gelecekler arasına Turizm İl Müdürü ve Avukat İbrahim Kalı'nın isimlerini vermemiştik. Bu nedenle Köşkün Kapısı ile Çankaya köşkü arasından telefonlar ve telsizler çalışmaya başladı:

''Efendim Haydar Beyle birlikte bir Avukat, bir de Müdür var?

Efendim Fotoğraf Makinesi ve kaset teyp de var?

Rahmetli Özal, hemşerilerim geliyorsa tam donanımlı gelirler, bırakın gelsinler dediğini Köşkün basın mensupları bize iletti.

Verilen onayın ardından Köşke çıkıyoruz.

Kalp Ameliyatı geçiren, ciddi bir sağlık sorunu yaşayan Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile karşı karşıyaydık.

Çalışma Odasına geçtik, yerine oturdu, Avukatımız Kalı biraz uyanıklık yaparak hemen Özal'ın soluna ilişiverdi. Haydar Karaduman sağına, onun yanına Ali Cengiz, ben de Kalı'nın yanına oturduk. Haydar Karaduman sordu, Turgut Özal cevapladı.

Sağlığının iyi olduğunu söyledi. Hatta 'Kaya gibi sağlamım' dedi.

Yeni kuracağı partiyi anlattı. Gerekirse Çankaya'dan inip Partinin başına bile geçeceğini dahi anlattı.

Tam iki saat konuştu, notları aldık, kaseti sık sık kontrol ettik. Ancak konuşması sırasında arada bir nefesinin kısıldığına şahit olduk. Röportaj bitmişti, kalktık köşkün kapısına doğru giderken Özal'ın sağlığı konusunda dördümüzde aynı görüşte idik.

“Endişelenmiştik”

Endişelenmiştik. Hamle için güzel bir özel sayı yapmıştık. Rahmetli Özal o güne kadar açıklama yapmadığı her konuda konuşmuştu. Bu Özel sayımızdaki açıklamaları tüm yaygın basına haber olmuştu. Aradan birkaç ay geçti, 15 Nisan 1993'de bu kez Haydar Karaduman ile birlikte İstanbul'da idik.

Fındıkzade’de Ilıcak Otel de kalıyoruz. Aksaray ve bölgenin Kola Başbayi Ali Kemal Anaç bizi yemeğe davet etmişti. Aksaray'daki Çağrı Restoran da buluştuk. Saat 14.00 gibi gözümüz Televizyonda idi. Süper lig karşılaşmaları oynanıyordu.

Özal'ın vefat haberi geldi.

Malatyalı olarak önemli bir değerimizi kaybetmiştik.

Donup kaldık. Yemek faslını unuttuk. Haydar Karaduman ile birbirimize baktık...

Yusuf Özal'ın söyledikleri aklımıza geldi. Malatyalı olarak önemli bir değerimizi kaybetmiştik. Üzüntümüzü anlatamayız. Hele Başkanımız Haydar Karaduman geldiğimiz Ilıcak Otelde saatlerce ağladı. Ertesi gün Ankara'ya döndü, cenaze törenine katıldı.

Malatya'nın önemli barajları olan Çat, Sultansuyu ve Polat barajlarını yapan, Turgut Özal Tıp Merkezi yapılma talimatını veren, Malatyalı bürokrat sayısını tavan yaptıran, her yatırımda Malatya için özel durum uygulamasını gözeten, Malatya'ya önem veren bir değerimizi kaybetmiştik.

 

“Onsuz geçen 28 yılda Malatya onu hep arıyor”

Rahmetli Cumhurbaşkanımız Özal'dan sonra Yusuf Özal'ı da Başkanımız Haydar Karaduman'ı da kaybettik. Ama o günleri hiç unutmadık. Unutmayacağız. Rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ı rahmetle ve minnetle anıyoruz.

27 Yıl önce çektiğimiz bu resimler bizi eski günlere götürdü.”